Ankara’da gerçekleştirilen Türk Metal Sendikası 17’nci Olağan Genel Kurulu’na Bakan Vedat Alim’in yanı sıra Türkiye Personel Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Lideri Ergün Atalay, Türk Metal Sendikası Lideri Pevrul Kavlak katıldı. Bakan Alım, vatan ve emeğin birbirinden ayrılmaz ögeler olduğuna dikkat çekerek, “Vatanımıza ve emeğimize sahip çıkacağız. Türkiye, 19’uncu yüzyılı az gelişmiş ülke olarak yaşadı. 2000’li yıllardan itibaren Türkiye adeta yapı değiştiriyor. Gelişme yolunda kıymetli aralıklar kat ettik. Bütün bu devrin karşılaştığımız her meselesini biz fakat birlikte aşabiliriz. Burada da emeğimizi ve vatanımızı koruyacak, o temeller üzerinde yükseltecek bir anlayışa gereksinimimiz var. Son 20-25 yılda gerçekleştirdiğimiz muvaffakiyetlerin gerisinde, Türkiye’nin kalkınma sürecinde sermayenin çok değerli bir rolü var. Biz sermayeye düşman değiliz; lakin biz sermayenin emek düşmanlığı yapmasına müsaade vermeyiz. Zira Türkiye Cumhuriyeti toplumsal devlettir” diye konuştu.
‘ÜCRETLER ÜZERİNDE VERGİ DENGESİZLİĞİ VAR’
Bilgin, enflasyonun işçilerin sabit gelirlerini tahrip ettiğini belirterek, “Biz toplumsal devlet sorumluluğuyla buna karşı çeşitli önlemler aldık. Ben öğrencilik yıllarımda Ankara’da bir dokuma atölyesinin duvarına ‘asgari fiyat vergi dışı bırakılsın’ yazısı yazan birisiyim. Yalnızca taban fiyattan değil, bütün fiyatların gelirinden minimum fiyat oranında vergi dışı bırakılması benim bakanlığım devrinde benim hazırladığım çalışmayla ve Sayın Cumhurbaşkanımızın takviyesiyle maddeleşti ve uygulamaya konuldu. Buna karşın biliyorum ki fiyatların üzerinde hala vergi dengesizliği vardır. Bunun da çözülmesi konusunda hem Türk- İş hem de TİSK liderimizin kendi imzalarıyla bana getirdikleri benim de çalıştığım bir husus var. İnşallah onu da çözeceğiz. Hiçbir mevzuyu ‘seçimden evvel yapalım seçimden evvel bitirelim’ üzere bir derdim yok. Biz esasen önümüzdeki periyotta iktidarda olacağız. Hasebiyle o mevzuyu biz çözeceğiz. Kimse tasa etmesin” dedi.
‘BU SORUNU DA ÇÖZECEĞİZ’
Bilgin, süreksiz emekçiler sıkıntısını çözdüklerini hatırlatarak, “Ben 2000 yılında Demiryolları Genel Müdürüydüm. O vakit süreksiz personel meselesiyle karşılaşmıştım. O zaman benim de süreksiz emekçilerim vardı, bugün de var. ‘Bu ne bitmeyen süreksiz işçilikmiş’ dedik ve o sorunu da çözme fırsatı bulduk. Bize nasip oldu. Onun için ben her sorunun çözülebilir sorun olduğunu düşünüyorum. EYT, yirmi küsur yıldır çözülmeyen bir meseleydi, EYT sorunu çözüldü. EYT’lilerin büyük kısmı yaklaşık 950 bin şahsı personeldi. Onların sıkıntısını çözdük. 1 Nisan’dan itibaren hak edenler iki maaşla çalışacaklar. Çalışma imkanlarının da önünü açtık. Toplumsal güvenlik dayanak primini aşağı çekerek patronların onların çalışmasına imkan vermesi halinde avantajlı olmasını temin ettik. Birtakım kuruluşların tekrar taşeron işletmeciliğine müracaat etmesi sonucunda artan sayılar var. Bu sorunu da çözeceğimizin kelamını verdim. Çözülecek her belgeyi çalışıp kapatıyordum. En son kapattığım belge süreksiz personeller belgesiydi. Artık de önümüzde bu duruyor. Bunu da çözeceğiz hiç kimsenin kaygısı olmasın” ifadelerini kullandı.