ABD’nin o dönemki lideri George W. Bush, 19 Mart 2003 tarihinde ülkenin zirveden tırnağa kitle imha silahları ile dolu olduğunu öne sürerek Irak’ın işgal edilmesi buyruğunu verdi. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin başşehir Bağdat’a girmesi sonrası ortadan kaybolan devrin önderi Saddam Hüseyin 13 Aralık’ta Kuzey Irak’ta bir delikte saklanırken bulundu.
“İLK BAŞTA KORKTUM”
Saddam Hüseyin’in yakalanması sonrası ABD idaresi, ülkenin şimdiye kadar yaptığı en kıymetli sorgulamalardan birini yürütmek üzere FBI casusu George Piro’yu görevlendirdi.
İçeri kimsenin girmesine müsaade verilmediği sorgu odasında yedi aylık bir mühlet boyunca Saddam Hüseyin’le konuşan FBI casusu, CNN’den Peter Bergen’e yaptığı açıklamada üslerinin kendisini arayıp “Saddam Hüseyin’le bir yıl geçirmeye hazır ol” dediğini ve bunun onu birinci başta korktuğunu açıkladı.
FBI casusu George Piro/FBI
“30 SANİYE İÇİNDE 2 ŞEYİ ÇABUCAK ANLADI”
Görevini uygun bir biçimde yerine getirmek için çabucak gidip Saddam Hüseyin ile ilgili kitaplar alan ve hayatını baştan sona inceleyen Piro, onunla birinci tanışmasında devrik önderin kendisine baktığını ve 30 saniye içinde 2 şeyi çabucak anladığını anlattı;
“İçeri girdiğimde ona adımın George Piro olduğunu ve onu sorgulamak için görevlendirildiğimi söyledim. Bana baktı ve ‘sen Lübnanlısın’ dedi. Ona ailemin Lübnanlı olduğunu söyledim. Sonra bana Hristiyan olduğumu söyledi. Bunların onun için sorun olup olmadığını sordum. Bana ‘kesinlikle hayır’ dedi. Lübnanlıları seviyordu”
7 aylık geçirdikleri sorgulama süreci hakkında dikkat çeken ayrıntılar veren Piro şunları söyledi;
“Başlangıçta onu yalnızca sabahları görüyordum. Resmi sorgulamalar haftada bir ya da iki sefer yapılıyordu ve birkaç saat sürüyordu. Vakit geçtikçe onunla daha fazla teğe bir vakit geçirmeye başladım. Bilhassa birinci birkaç ayda gayem onu konuşturmaktı.
Hayatta neye kıymet verdiğini, neyi sevdiğini, sevmediğini sordum. Böylelikle tarihten sanata, spordan siyasete kadar her şeyi konuştuk.”
“LADİN’İ SEVMİYORDU, EN BÜYÜK DÜŞMANI İRAN’DI”
CIA’in o devir kullandığı gelişmiş sorgulama tekniklerini kullanmadığını belirten Piro, “Saddam dürüst, açık kelamlı ve mevzuyu tartışmaya istekli olduğunu hissedene kadar kitle imha silahları yahut El Esas’tan bahsetmeyecektim” dedi ve kelamlarına şöyle devam etti;
“Daha sonraki konuşmalarımızda bana Usame bin Ladin’i sevmediğini ve El Kural’ın ideolojisine inanmadığını söyledi. ABD idaresinin elinde olduğundan tasa ettiği kitle imha silahlarına sahip olmadığını söylüyordu. Ona nazaran ülkesinin en büyük düşmanı ABD ya da İsrail değil, İran’dı. Elinde kitle imha silahları olduğunu söylerken hedefi İran’ı korkutmaktı”?
Saddam Hüseyin, yargılandığı “davada insanlığa karşı işlediği cürümler nedeniyle” asılarak vefata mahkum edildi.