Çocukların çok internet kullanımı ve daima telefonlardan şiddet içeren oyunlar oynamasının yarattığı ruhsal ve toplumsal bağlantılardaki bozukluklardan yola çıkan Ali Erkam Abukan, buna ait proje hazırlamaya karar verdi.
Yusuf Gökçenay Bilim ve Sanat Merkezindeki danışman öğretmeni Saim Çakır’ın da dayanak verdiği Abukan, kıymetler eğitimi kapsamında “Dijital Oyunların Kıymetlerimize Tesiri Projesi” hazırladı.
Ortaöğretim çağındaki 100 erkek ve 100 kız öğrenciyle anket çalışması yapan Abukan, en çok hangi oyunların oynandığını, oyunların aile ve arkadaşlık bağlantılarına, itimat hissine tesirini belirlemeye çalıştı.
Araştırmasıyla TÜBİTAK proje müsabakalarına katılan Abukan, “Türkiye Teşvik Ödülü”ne layık görüldü.
“Öğrenciler oyun oynamayı arkadaşlarına tercih ediyor”
Abukan, AA muhabirine, arkadaşlarının çok fazla oyun oynamasından etkilenerek proje hazırlamayı düşündüğünü söyledi.
İlk etapta en çok oynanan oyunları tespit ettiklerini anlatan Abukan, bunların ulusal ve manevi kıymetlere olumsuz tesirlerini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.
Yaptığı 3 etaplı anket çalışmasında, çoklukla sonu vefatla biten şiddet içerikli oyunların oynandığını belirlediklerini lisana getiren Abukan, şunları kaydetti:
“Araştırmaya katılanların yüzde 66’sı oyun oynamayı arkadaşlarıyla vakit geçirmeye tercih ediyor. İştirakçilerin yüzde 62’si oyunu oynarken kendini oyun karakterine benzetiyor. Bu da kişilik bozukluklarına neden oluyor. Kişi, ailesi ve toplumun kıymetleriyle çatışabiliyor. Arkadaşlarım daima hangi oyunu oynadıklarından, hangi düzeye ulaştıklarından kelam ediyor. Bu da daima oyunlara odaklanmalarına neden oluyor. Daima dijital oyun oynayanların yüzde 50’si ailesel problemler yaşayabiliyor. Anne ve babası vazife verdiğinde bunun yerine oyun oynamayı tercih ediyor. Aile içi şiddete kadar giden bir süreç yaşanabiliyor. Bunlar dijital oyunların insanların hayatını ne kadar etkilediğini ortaya koyuyor.”
Çocukların oyunlardan uzaklaştırılması için bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini belirten Abukan, şu sözleri kullandı:
“Okul ve mahallelerde spor alanları ve parklar açılırsa öğrenciler bu istikamete aktarılabilir. Oyunlar lisanımızı de bozuyor. Daima argo sözler kullanan bireylere dönüştürebiliyor. Büyüklere davetimiz, çocuklarının internet kullanımını denetim etmeleridir. Oyunların en çok aile, itimat ve arkadaşlık bağlantılarını bozduğunu gördük. Ayrıyeten kıymetlerimize uygun yeni oyunlar üretilebilir. Böylelikle oyun oynayan çocuklar birebir vakitte ulusal ve manevi kıymetlerimizi de öğrenme imkanı bulur.”
Merkez Müdürü Refik Bayram ise her eğitim öğretim yılı başında öğrencilerle bir ortaya gelerek çalışma alanlarını belirleyip danışman öğretmenler atadıklarını söyledi.
Lise ve ortaokul çağındaki öğrencilerin hazırladıkları projelerle TÜBİTAK yarışlarına katıldığını lisana getiren Bayram, şunları kaydetti:
“TÜBİTAK’ın açıkladığı 12 alanda öğrencilerimiz atölye çalışmalarını yürütüyor. Bu yıl 43 lise, 18 ortaokul öğrencimizle yarışlara katıldık. Lise öğrencileri ortasında hazırlanan 2 bin 200 proje ortasında başarılı görülen 11 projemiz bölgede sergilemeye paha görüldü. Ortaokulda da buna benzeri sonuç elde ettik. Lise ve ortaokul öğrencileri ortasında 10 derece aldık. Bölge birincilerimiz Türkiye finallerinde vilayetimizi temsil etti.”