Washington merkezli Brookings Enstitüsünde konuşan BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Callamard, Kaşıkçı cinayetine ait değerlendirmelerde bulundu.
Callamard, cinayetin tez edildiği üzere “kişisel ve özel” sebeblerin tersine Suudi Arabistan idaresinin şahsen bilgisi ve talimatı doğrultusunda işlendiğini, bu istikamette bir çok kanıtın mevcut olduğunu söyledi.
Cinayetin en az 48 saat öncesinden planlandığını, cinayeti işleyen Suudi yetkililerin ise ülkelerinden sunulan kaynaklarla Türkiye’ye geldiğini belirterek, “Türkiye’ye özel jetle gelip, diplomatik pasaportla girdiler. Cinayeti işledikleri üzere tüm kanıtları yok etmeye çalıştılar.” diye konuştu.
“SUUDİ İDARESİNE ODAKLANMAK DAHA ÖNEMLİ”
Callamard, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın cinayetle direkt bağına dair kanıtların bulunduğunu ama cinayete yönelik Suudi idaresinin tamamına odaklanmanın daha değerli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Suudi Veliaht Prensin cinayetle direkt alakası var fakat raporda yalnızca buna odaklanmadım. Ana mevzu, bireylerden daha çok Suudi hükümetinin bunun gerisinde olması. Ülkedeki siyasi ve aktivistlerin tutukluluğunu göz önünde bulundurduğumuzda bu daha değerli.”
Bin Selman’ın cinayetteki rolüne ait bir soru üzerine Callamard, bunu göz arkası etmediğini ve kendisine direkt bir yaptırım uygulanması gerektiğini tabir etti.
“BM FELÇ OLMUŞ DURUMDA”
BM de dahil olmak üzere bir çok ülkenin kelam konusu cinayete yeteri kadar kıymet vermediğini lisana getiren Callamard, şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler, cinayete ait yapılması gerekenler konusunda felç olmuş durumda. Raporu sunduğum vakitlerde İran ile olan gerginlik başladı. Haliyle Kaşıkçı cinayetinin üstüne gidilmesi zorlaştı. Birçok ülke cinayete dair hiç bir şey yapmadı ve hiç yaşanmamış üzere yoluna devam etmek istedi. Bu cinayet hiç bir yere gitmeyecek. Gazeteciler, bireyler ve ben bunun peşini bırakmayacağız. Suudi idaresinin bundan kurtulmasına müsade edemeyiz.”
“CASUS PROGRAM SATIŞI YASAKLANMALI”
Suudi Arabistan idaresinin kendilerine muhalif olan yurt dışındaki Suudi vatandaşlarını casus programlar kullanarak takip ettiğini tabir eden Callamard, teknoloji firmalarına kelam konusu programların Suudi Arabistan’a satışını durdurmaları davetinde bulundu.
Callamard, “Suudi idaresi bu programlar üzerinden kendilerine muhalif olan siyasi, aktivist ve gazeteci vatandaşlarını takip ediyor. Bu programların yasaklanması diğer cinayetlerin yaşanmasının önüne geçebilir.” dedi.
RAPOR GEÇEN HAFTA AÇIKLANMIŞTI
Suudi gazeteci Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüş, cinayetin akabinde ABD idaresi, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın cinayetle ilgisinin olmadığını ileri sürmüştü.
Kaşıkçı cinayetine yönelik aylardır milletlerarası soruşturma yürüten Callamard, elde ettiği bulguları ve tavsiyeleri içeren raporunu geçen hafta açıklamıştı.
Raporla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Callamard, “Öncelikle (Kaşıkçı’nın) öldürülmesi milletlerarası bir cinayetten daha fazlasıdır. Cinayette bir dizi milletlerarası hukuk ihlal edildi. Cinayet, memleketler arası bağlantılara büyük ziyan verdi, bundan ötürü BMGK’nin bu cinayeti ciddiye alması değerlidir.” değerlendirmesinde bulunmuştu.