Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılı, TVF’nin de (Türkiye Voleybol Federasyonu) 65. yılı! Muazzam tarih, büyük uğraş. Elde ettiğimiz başarılarla gururlanırken hatırlıyorum hepsini.
SABiHA GÜRAYMAN’I ANIYORUM
Milli Mücadele’de herkes tıpkı ateşe uyandığında, ağır yüklerin altına giren bayan kahramanlarımız geliyor aklıma. Voleybolda da bayanın sportif pozisyonunda tarihi periyodu anımsıyorum. Şimdi ortada bayan voleybolcu yokken erkek grupla birlikte alana çıkan ve çok kıymetli bir bayan hareketine önderlik eden Sabiha Rıfat Gürayman’ı hatırlıyorum.
Kadınlar için voleyboldaki sportif atılımı gerçekleştiriyor. Gel vakit git vakit bu kültür, gelişim seyahati ve muvaffakiyetler kartopu tesiriyle jenerasyondan nesile taşınıyor. Şampiyonlar Ligi’ne dönersek, alın terlerine akıl terini ekleyen temsilcilerimiz var devler ligi arenasında. 5 defa şampiyon VakıfBank, doruğa 2015’te ulaşan Eczacıbaşı, 2012’de önder Fenerbahçe. Üç grubumuz tekrar yeniden en âlâ dört ekip ortasında şampiyonluk yarışında en ön safta, en manalı bayan hareketinin de temsilcisi oluyorlar.
TUTKU, TEKNiK, YETENEK, ÇALIŞMA
Tutku, teknik, yetenek ve çalışmanın gücüyle sürdürebilir muvaffakiyetin öncüsü olurken, muvaffakiyet kültürümüzü de Voleybol vesilesiyle besliyorlar. Ay yıldızı birlikte, kadro oyunuyla parlatıyorlar Avrupa’da. Sporun birleştiren, bütünleştiren gücüyle önderlik ediyorlar. Gönül bağı oluşturuyorlar tıpkı vakitte. Bir topluma yapabileceğiniz birinci düzgünlük kendinizi başarılı biri yapmak ise bu başarılı bayan hareketine öncülük eden atletlerimize yürekten teşekkürler