İlk sefer 1992 yılında Dünya Ruh Sıhhati Federasyonu tarafından kutlanmaya başlayan 10 Ekim Dünya Ruh Sıhhati Günü nedeniyle Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Nöropsikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği ve Toplumsal Hizmet Uzmanları Derneği ortak bir açıklama yaptı. Psikiyatri hastalarının haklarının korunmasını sağlayacak Ruh Sıhhati Maddesi’nin 2018-2019 Yasama Yılı’nda çıkarılması istenilen açıklamada sıhhat çalışanlarına yönelik şiddete de vurgu yapıldı.
KADINLARDA RİSK ERKEKLERE ORANLA 2 KAT FAZLA
Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Dr. Şahut Duran, depresyonun Türkiye’de görülme sıklığının yüzde 10 olduğunu vurgulayarak, “Kadınlarda hayat uzunluğu psikiyatrik hastalık riski, erkeklere oranla 2 kat fazla. Depresyon yüzde 10 sıklıkla hala en yaygın ruh sıhhati hastalığı” dedi.
İNTİHAR VEFATLAR SON 45 YILDA YÜZDE 60 ARTTI
İntihardan ölümlerin 15-35 yaş ortasında en sık 3’üncü vefat nedeni olduğu kaydedilen açıklamada, “Dünyada son 45 yılda intihar nedeniyle vefatlar yüzde 60 arttı. Her yıl 1 milyondan fazla kişi intihar ederek ölüyor. İntihar ederek ölenlerin yüzde 70’inde depresyon olduğu biliniyor. Depresyon hastalarının yüzde 15’i intiharla ölüyor. Majör depresyon kişinin genel sıhhat durumunu bozuyor, eşlik eden her türlü öteki sıhhat sorunun daha berbata gitmesine neden oluyor. Ayrıyeten ferdî ve toplumsal tüm aktiflik alanlarının zayıflamasına yol açıyor” denildi.
DEPRESYON TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK
Depresyon tedavisinde bilim dışı telaffuzların geri dönülemez sonuçlara neden olduğu belirtilen açıklamada şunlar tabir edildi:
“Depresyonun çocuklarda görülme sıklığı yüzde 3-5. Ergenlerde görülme sıklığı ise yüzde 15-20 ortasında değişiyor. Çocuklukta maruz kalınan, taciz, erken ebeveyn kaybı üzere makus hayat olaylarına maruz kalmak, ailesel yatkınlık ve çeşitli tıbbi hastalıklar buna yol açmaktadır. Depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Şimdiki tedavi kılavuzlarına nazaran tedavi tekniği şahsa özel olarak planlanmalıdır. Burada hastalığın şiddeti, eşlik eden öbür bir hastalık olup olmaması, evvelki tedavi süreçleri, yineleme sayısı kıymetli göstergelerdir. Tedavi seçenekleri ortasında esas, psikoterapi, farmakoterapi, elektrokonvulsif terapi sayılabilir.”
PIRASALI PEYNİRLİ KÜÇÜK BÖREKLER | MUCİZE LEZZETLER