Avrupa’da birbirleriyle en sık görüşen önderler lakin ortalarındaki sıkıntılar artık gizlenemez boyutta. Fransa ve Almanya ortasındaki politik uzlaşmazlık, Brexit’in geleceğinin tartışıldığı 10 Nisan’daki AB doruğunda kapalı kapılar gerisinde yaşandı. Merkel, İngiltere’ye uzun bir ek mühlet verilmesini istedi, Macron bu mühletin kısa tutulmasını savundu.
Ardından Merkel’in yerine Hristiyan Demokrat Parti’nin başına geçen Annegret Kramp-Karrenbauer, Macron’un tekliflerini sert eleştirdi. Macron’un “Avrupa taban ücreti” teklifine karşı çıktı, Strasbourg’daki Avrupa Parlamentosu’nun da kapatılmasını istedi. Bu teklif, Fransa tarafında sert reaksiyonla karşılandı.
Berlin idaresi, Fransa’nın Yemen’deki operasyonu nedeniyle Suudi Arabistan’a silah satmasına karşı olduğunu açıkladı. Fransa ise Merkel’in ‘Avrupa savunması’ bahisli toplantıya ehemmiyet vermemesini eleştirdi. Merkel, AB ile ABD ortasındaki özgür ticaret muahedesi görüşmelerini destekledi, Macron ise karşı çıktı.
Avrupa Parlamentosu seçimleri Macron ve Merkel’in iki rakip başkan olduğunu da ortaya çıkardı. Macron, mevcut politik istikrarları sarsmak, AB’nin yapısını değiştirmek istiyor. Merkel ise seçimlerde çok sağ kulübün tehdidiyle karşı karşıya olan muhafazakarların gücünü korumak istiyor.
İngiltere’siz bir AB’de istikrarlar otomatik olarak değişecek. Yeni oluşacak Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluğu yakalamak daha güç hale gelecek. Birinci çarpışma ise Avrupa Birliği Kurulu Lideri seçiminde yaşanacak. Bu süreçte, iki başşehir ortasındaki uyuşmazlıkların daha da su yüzüne çıkması bekleniyor.