BAMBAŞKA’ DEDİK ANCAK GÜZEL MANADA DEĞİL
Aslına bakılırsa, bu güzel manada da söylenmiyor birden fazla vakit. Büyük olasılıkla hatırlarsınız, Angelina Jolie’nin kendi öz babası Jon Voight ile uzun mühlet görüşmediğini ya da Tom Cruise’un, eşi Katie Holmes’tan boşandıktan sonra kızı Suri’nin yüzüne bakmak şöyle dursun hiç arayıp sormadığını. Bunun üzere örnekleri çoğaltmak mümkün.
Bu değişik aile bağlarına dair bir itiraf da birkaç gün evvel geldi. Hem de sinemacı bir ailede doğan, kendisi de çocuk yaşta ün kazanan bir oyuncudan. Bu, hem de o denli sıradan bir itiraf değil. İleri sürdüğüne nazaran, şu anda 40’lı yaşlarını süren bu ünlü, daha çok gençken annesinin değişik bir özelliği varmış. Ünlü oyuncunun erkek arkadaşlarıyla flört etmek! Kimden mi geldi bu tuhaf itiraf. Gelin çabucak bakalım.
İTİRAFLARINA YENİ BİR HALKA EKLEDİ
“Annem benim erkek arkadaşlarımla flört ederdi” diyen bu ünlü Drew Barrymore’un ta kendisi. Son vakitlerde özel hayatıyla ilgili çeşitli itiraflarda bulunan 48 yaşındaki Barrymore, bunlara yeni bir halka daha ekledi.
Bir müddettir online olarak kendi ismini taşıyan bir sohbet programı hazırlayıp sunan Drew Barrymore, bu kere son periyodun en çok isminden kelam edilen ünlüsü Brooke Shields’i konuk etti. Hayatını mevzu alan Pretty Baby: Brooke Shields (Güzel Bebek:Brooke Shields) isimli belgeselde kendisine çok özel paylaşımlarda bulunan Shields ile kamera karşısında dertleşti Barrymore.
İKİSİNİ DE BASKIN KARAKTERLİ ANNELER BÜYÜTTÜ
Gösteri dünyasının ünlülerini konuk ettiği ve o ortada vakit zaman kendi hayatına dair çarpıcı itiraflarda bulunduğu The Drew Barrymore Show’da yeniden çok konuşulacak kelamlar sarf etti hoş yıldız.
Aslına bakılırsa Barrymore ile Shields’ın geçmişlerinde, birbirleriyle çok çarpıcı bir ortak nokta var: İkisini de spot ışıklarının altına yönlendiren kişi anneleri. Onların mesleklerine ve hatta hayatlarına hal veren bu baskın karakterli anneler, yani Jaid Barrymore ve Teri Shields, iki yıldıza da vakit zaman zorluklar ve çelişkiler yaşattı.
KALBİ KIRIK ANNELER
Drew Barrymore, Brooke Shields’ı konuk ettiği programında bu mevzuya da değindi. İki ünlü, anneleriyle geçmişte yaşadıkları karmaşık ve şiddetli ilgileri bir defa daha masaya yatırdı. Sohbet sırasında Brooke Shields, şov dünyasında Teri Shields ismiyle tanınan annesi Theresia Anna Lilian Maria Shields hakkında konuştu.
Sözün bir noktasında Brooke Shields, Drew Barrymore’un annesi Jaid Barrymore’u da işin içine katarak “İkimizin de yönlendirmek zorunda olduğumuz, bizim tarafımızdan göz kulak olunmaya ve hayatta tutulmaya gereksinim duyan anneleri vardı. Onlar kırılmışlardı” dedi.
‘ANNEM BENİM ERKEK ARKADAŞLARIMLA FLÖRT EDERDİ’
Hemen akabinde kelam alan Drew Barrymore “Kırılmış? Benim cinsellikle ilgili başım karışıktı. Zira annem benim erkek arkadaşlarımla flört ederdi” dedi. Sonra da akabinde Brooke Shields’e onun annesi Teri’nin de benzeri bir şeyi yapıp yapmadığını sordu.
Shields ise bu soruya farklı bir karşılık verdi: ” Hayır, zira benim annem bana aşıktı. Onun ana odak noktası bendim.” Shields, annesinin kendisine yönelik bu takıntısı yüzünden her ikisinin de cinsel hayatlarının olmadığını hatta kendisinin uzun müddet bekaretini korumak zorunda kaldığını anlattı.
ÇOK KATMANLI VE KARMAŞIK BİR DURUM: Shields, iki anneye dair değerlendirmesinde “Bu çok katmanlı ve karmaşık bir durum” diye konuştu.
Drew Barrymore, annesi Jaid hakkında “Bana aşık olabilir. Lakin aslında benim birlikte olmak istediğim adamlarla o da birlikte olmak istiyordu” dedi. Brooke Shields ise bunun üzerine “Anlamıyorum… Lakin aslında anlıyorum da. Bu çok katmanlı bir durum ve çok üzücü” diye konuştu.
‘YİNE DE ANNEM OLMASAYDI ŞU ANDA BULUNDUĞUM YERDE OLAMAZDIM’
Fakat bu samimi açıklamaların akabinde ikisi de aslında gençlik yıllarındaki bütün o karmaşaya karşın annelerine sevgi duyduklarını gizlemedi.
Barrymore bu bahiste şunları söyledi: “Onlar bizim annelerimiz. Bize hayat verdiler. Şayet annem benim menajerim olmasaydı, beni oyuncu seçmelerine götürmeseydi şu anda olduğumu yerde olamazdım.”
ANNESİ ZORLAMASA DA YENİDEN TIPKI MESLEĞİ SEÇEBİLİRDİ
Bu dertleşmenin iki kahramanına ve anneleriyle münasebetlerine bir bakalım mı artık de? Drew Barrymore, sinemacı bir ailenin içinde gözlerini dünyaya açtı. Babası John Drew Barrymore da Alman asıllı annesi Jaid de birer oyuncuydu. Lakin bitmedi. Dedesi John Barrymore devrinin ünlü bir sahne aktörüydü. Yani aslında tahminen kendi haline bırakılsa Drew da zati onlarla tıpkı mesleği seçecekti. Lakin o denli olmadı.
Annesi Jaid’in uğraşıyla daha küçücük yaşta kendini kameralar karşısında buldu Drew. Öte yandan hayatı da bir kaos içindeydi. İflah olmaz bir alkolik olan babası onları terk etti. Annesi ise çocuğunu tek başına büyütmeye hazır değildi. Üstelik kendisi ünlü bir oyuncu olmaya çabalayıp bunu başaramamıştı. Elinde ise erkenden bu yola çıkabilecek olan küçücük kızı vardı. İşte ondan sonra Drew’nun süratli hayatı başladı.
HOLLYWOOD PARTİLERİNDE SABAHLIYORDU
Annesinin tesiriyle daha iki yaşındayken modellik yapmaya başladı. Yedi yaşına geldiğinde ise rol aldığı E.T sayesinde artık dünya çapında ünlü bir çocuk yıldıza dönüşmüştü. Doğal bu erken gelen şöhret ona huzur getirmedi. Anlattığına nazaran Drew daha küçücük bir çocukken annesi onu sabaha kadar süren Hollywood partilerine götürüyordu. Bu da onun ileride çok uğraşacağı makus alışkanlıklarına neden oldu.
Bir röportajda anlattığına nazaran Barrymore, şimdi 9 yaşındayken birinci alkollü içkisini içmişti. Alkolden daha da ağır olan uyuşturuculara bağımlı olduğunda ise 12 yaşındaydı. 13 yaşına geldiğinde annesi tarafından tedavi görmesi için bir kliniğe gönderildi. Bir yıl kadar orada kaldıktan sonra hayatına geri döndü. Yaptığı birinci iş ise anne ve babasından bağımsızlığını kazanmak için dava açmak oldu.
Barrymore yıllar sonra The Guardian’a verdiği röportajda çocukluğunu ‘korkunç’ ve ‘yalnızlık içinde geçti’ diye tanımlamıştı. Söylediğine nazaran anne ve babasına karşı derin bir öfke duyuyordu. Zira asla kendisinin yanında olmamışlardı.
BEBEKKEN REKLAM SİNEMASINDA OYNADI
Brooke Shields’in hikayesi ise kendisini mevzu alan belgesel sayesinde bilhassa son vakitlerde bilindik bir hale geldi. Şimdi küçücük bir çocukken rol aldığı Pretty Baby isimli sinemada bir hayat bayanının, bekareti para karşılığında satılan kızını canlandırdı. O sinemada babası yaşındaki rol arkadaşıyla öpüşme sahnesinde oynadı. Bütün o sahneler çekilirken onu yönlendiren ve meslek planını çok evvelden yapan annesi Teri Shields da yanındaydı.
Teri Shields, sahiden sıra dışı bir hoşluğa sahip olan kızını daha bebekken bir reklam sinemasında oynatmıştı. Babasının ailesi tarafından başlarda istenmeyen kızı için hayalleri vardı. Bütün hayatını da onları gerçekleştirmeye harcadı. Kızına büyük şöhret getiren o birinci sinemanın akabinde The Blue Lagoon geldi. Orada da kızı hoşluğunu sergiliyordu. En yakın destekçisi de annesiydi.
ANNESİNİN İSTEKLERİNE BOYUN EĞDİ
Shields’ın menajerliğini üstlenen annesi onun genç yaşında dünya çapında bir cinsellik sembolüne dönüşmüş olmasına hiç ses çıkarmadı. Hayatının sonuna kadar da kızını yönlendirmeyi sürdürdü.
Onun özel hayatına; kiminle evlenebileceğine bile karıştı. Brooke Shields ise meslektaşı Drew Barrymore’un tersine annesinin her isteğine boyun eğdi. Ona yöneltilen bütün tenkitleri göğüsledi. Artık bile artık hayatta olmayan annesi hakkında kimi şeyleri sorgulasa da olumsuz konuşmaktan kaçınıyor.