SUUDİ Arabistan, petrol zengini Katif bölgesindeki petrolü Kızıldeniz’e taşıyan iki petrol pompa istasyonuna bomba yüklü insansız hava aracıyla (İHA) taarruz düzenlendiğini duyurdu. Suudi Arabistan Güç Bakanı Halid el Falih, Duvadmi ve Afif kentlerindeki taarruz sonucu 8 numaralı istasyonda yangın çıktığını ve maddi hasar meydana geldiğini bildirdi. Olayda meyyit ya da yaralı yok.
Suudilerin ulusal petrol şirketi Saudi Aramco ataktan sonra hatta petrol akışını süreksiz bir müddet için durdurdu. Saldırıyı, Yemen’deki İran dayanaklı isyancı Husi milisleri üstlendi. Husilere yakın el Mesireh kanalında yayınlanan habere nazaran, Husiler saldırıyı Suudi Arabistan’ın Yemen’deki cürüm hareketlerine karşılık olarak yapıldığını belirtti.
KÜRESEL İKTİSADA TEHDİT
Falih, son vakitlerde Körfez ülkelerinde kıymetli noktalarda yapılan bu akınların sırf Suudi Arabistan’ı gaye almadığını, global ekonomiyi ve dünyaya petrol akışını amaç aldığını öne sürdü. Suudi Bakan “Bu atakların ayrıyeten Yemen’de İran takviyeli Husiler de dâhil olmak üzere bu çeşit aksiyonları yapan tüm terör kümelerine karşı koymanın değerini bir defa daha ortaya çıkardığını” tabir etti. Reuters haber ajansına konuşan iki Suudi kaynak, geçmişte Suudi Arabistan’a füze attığı bilinen Husilerin Suudi petrol çizgilerine birinci kere saldırdığı bilgisini paylaştı.
KRİTİK PETROL YOLU
Ülkenin petrol zengini doğu bölgelerinde çıkan petrolü batıdaki Kızıldeniz limanlarına ulaştıran doğu-batı petrol boru çizgisi Suudi Arabistan için hayati bir değere sahip. İran ile tansiyonun yüksek olduğu periyotta Hürmüz Boğazı’ndaki petrol ticaretine ziyan gelmesi durumunda, Suudi Arabistan’ın petrolünü Kızıldeniz’deki limanlar üzerinden dünyadaki müşterilerine ulaştırma seçeneği bulunuyor. Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt üzere ülkelerin ise Suudilerin bilakis bu türlü bir talihi bulunmuyor. Taarruzun gerçekleştiği petrol boru çizgisinin ziyan görmesi ve Hürmüz Boğazı’nın İran tarafından kapatılması senaryolarında ise Suudi Arabistan dünyaya gemilerle petrolünü satamaz hale gelebilir. İran, ABD’nin ağır yaptırımları nedeniyle vakit zaman Hürmüz Boğazı’nı ticarete kapatma tehdidinde bulunuyor.
SABOTAJI KİM YAPTI
Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesine nazaran, Birleşik Arap Emirlikleri karasularının yakınlarında sabotoja uğradığı belirtilen gemilere yönelik ABD’nin ortak yürüttüğü soruşturmanın birinci basamağında, atağın İran tarafından gerçekleştirildiğine işaret eden izler bulundu. WSJ’ye konuşan bir ABD’li yetkili, İran’ı işaret eden bulgulara ait ayrıntı vermedi. İran Dışişleri Bakanı Cevad Şık ise dün “Biz bir kümenin bölgede tansiyonu arttırmak için bu cins teşebbüslerde bulunabileceklerini öngörmüştük” tabirlerini kullandı. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, “Tavrımızı kâfi bilgi toplayınca açıklayacağız” dedi. İran Meclis Başkanlık Heyeti Sözcüsü Behruz Nimeti, 4 gemiye yönelik yapılan sabotaj olayıyla ilgili İsrail’i suçladı.
‘İRAN’A 120 BİN ASKER’ İDDİASI
New York Times (NYT) gazetesinin haberine nazaran, ABD’de üst seviye güvenlik yetkililerinin geçen perşembe yaptığı toplantıda Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan İran’a karşı kapsamlı bir askeri plan sundu. Buna nazaran, İran’ın ABD güçlerine saldırısı yahut nükleer silahlanma faaliyetlerini hızlandırması halinde 120 bin kadar ABD askeri bölgede konuşlanacak. Yetkililer gazeteye, kelam konusu planın hazırlanması talimatının Lider Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton tarafından verildiğini aktardı. Planın rastgele bir toprak işgalini içermediği belirtilirken, ‘120 bin asker’ sayısının ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgali sırasındaki asker sayısına yakın olduğu biliniyor. Toplantıda, ABD Genelkurmay Lideri Joseph Dunford, CIA Yöneticisi Gina Haspel ve NIA Yöneticisi Daniel Coats’ın da bulunduğu tabir edildi.
TRUMP: PALAVRA HABER
ABD Lideri Donald Trump ise dün NYT’ın haberini ‘yalan haber’ diye niteledi. Trump, “Bunu yapar mıyım (asker yollar mıyım)? Katiyetle. Lakin bu türlü bir plan yapmadık. Umarım bu türlü bir plan yapmayız. Şayet bir plan yaparsak, bundan çok daha fazla ölçüde asker yollarız” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Pompeo da, “Biz temelde İran ile savaş istemiyoruz. İran, Hizbullah ve gibisi terör örgütlerine dayanak vermeyi bırakmalı. Amerikan çıkarlarını tehlikeye sokacak davranışlarda bulunması halinde gereken karşılığın verileceğini çok yeterli bilmeli” dedi.