“Anılarınız olmadan uyanmak, beşerler size kim olduğunuzu söyleyene kadar neleri kaybettiğinizin farkına varmamanızdır.” diyor 39 yaşındaki Thomas Leeds İngiliz The Guardian gazetesine…
GEÇİRDİĞİ KAZA SONRASI HAFIZASINI KAYBETTİ
İngiltere’nin başşehri Londra’da yaşayan Leeds, 19 yaşında bir gençken geçirdiği bir trafik kazası sonrası kendisini hastanede buldu. Beli kırılan ve önemli bir beyin ameliyatından çıkan adamın bunlara nazaran çok daha değerli bir sorunu vardı. Hafızasını kaybetmişti ve kendine dair hiçbir şey bilmiyordu.
“BEN KİMİM?”
“Karşıdan karşıya geçerken siyah taksinin çarptığı genç ben değildim, o gitmişti. Başımda bir soru yağmuru vardı. Her şey çok yeniydi. Birinci başta sorular kolaydı, ‘Onlar kim?’, ‘Dondurma nedir?’, ‘Bunu nasıl açabilirim’…
Ama sorular giderek zorlaştı. ‘Ben gerçekte kimim?’, ‘Okulda öğrendiklerimi hatırlamıyorken nasıl iş bulabilirim’, ‘bundan sonra ne yapacağım?'”
OKUMA YAZMAYI BİLE UNUTMUŞTU
Hayatının 19 yılı bir anda kaybolan Leeds hiç kimseyi hatırlamıyordu. Annesi, babası ve kardeşleri bile onun için birer yabancıydı. Üstelik 19 yaşında hayatını tekrar inşa etmesi, okuma yazmayı öğrenmesi ve meslek edinmesi gerekiyordu.
Hastaneden çıktıktan sonra sevdiklerinin verdiği takviye ile yine yaşama tutunan genç adam, birinci iş olarak okuma yazmayı öğrenmeye çalıştı. BBC Access All’a her gün eline bir gazete alıp harflerin ve sözlerin karmaşıklığı içinde karar kara düşündüğünü anlatan Leeds, “Okumak bir kabustu, yazmak bir kabustu. Şuan küçük oğlumun yaptığı üzere sesleri bir ortaya getirmeye çalışıyordum” dedi.
Çevresindeki herkes onun evvelce bir ‘kitap kurdu’ olduğunu ve ileride muharrir olmak istediğini söylüyordu. Fakat harfleri bile yan yana getirmekte zorlanan genç adam için bunlara inanmak çok zordu.
ANILARINA KAVUŞMAK İÇİN HER YOLU DENEDİ LAKİN OLMADI
Tekrardan etrafındakilerin anlattığı o adam olmak isteyen Leeds, hekimleri ile görüştü. Uzmanlar ona anılarının büsbütün kaybolmadığını lakin onlara ulaşmanın çok sıkıntı olduğunu söylediler. Umutları tekrar yeşeren gencin arayışı da bu kelamlardan sonra başladı.
‘Tek yapmam gereken anahtarı bulmaktı’ diyen Leeds, çocukken gittiği söylenen parklara ve dükkanlara gitti. Ailesi ile daha evvel tatile gittiği kentleri ziyaret etti, saatlerce eski fotoğraflarını inceledi fakat ona anlatılan bireye bir türlü ulaşamadı.
Ancak umutlarını kaybeden ve anılarının sonsuza kadar gittiğini kabullenen genç adamı 30 yaş gününde büyük bir sürpriz bekliyordu…
DİNLEDİĞİ MÜZİK HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
30. yaş günü için 1980’ler temalı bir parti planlayan Leeds hazırladığı müzik listesini dinlemek için kulaklığını taktı ve yatağına uzandı. Ölümcül kaza sonrası tekrar dinlemeye başladığı müziklerin hepsini ezbere biliyordu lakin listesinde daha evvel hiç duymadığı bir müzik çalmaya başladı: Waterboys’tan The Whole of the Moon.
“Şarkı çalmaya başladı ve ben kendimden geçtim. Hayatımın en gerçeküstü anıydı.Kendimi tuhaf, mavi bir tabanda oturmuş müzik setine bakarken buldum. Sonra aniden öbür bir yere geçtim. Üzerimde yükselen devasa bir Noel ağacı, onun tam yanında kapı eşiğinde duran bir bayan vardı. Gençti, gülümsüyordu ve gri saçları yoktu. O benim annemdi. Sonunda onunla oradaydım. Çok kısa bir andı lakin bu her şeyi değiştirdi. İçimde bir alev yaktı. Yine okuma yazmayı öğrenmek zordu lakin imkansız değildi.”
ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Dinlediği müzik ile anılarına giden yolun anahtarını bulan Thomas Leeds, ‘Jayben and the Golden Torch’ isimli birinci kitabını piyasaya sürdü.
Leeds Guardian’a yaptığı açıklamada, “O gün çocukluğumun hayali olan kitap yazmayı çekmecemden çıkardım. Bugün o çekmecenin üzerinde adımın yazılı olduğu bir roman var. 20 yıl sonra kazanın benden tam olarak neler götürdüğünü bilmiyorum lakin bunun beni durdurmadığını biliyorum.” tabirlerini kullandı.