Polis tarafından yapılan açıklamada, Sirisena’nın dün akşam üst seviye yetkililerle yaptı toplantıda, polisin ve istihbarat vazifelilerinin, medyanın karşısında hassas ayrıntıları görüşmek üzere soruşturmayı yürüten meclis komitesi tarafından çağrılmasını onaylamadığını söylediği aktarıldı.
Polise nazaran, Sirisena, komite görüşmelerine katılmayı reddeden memurları müdafaa kelamı verdi.
Açıklamada, Sirisena’nın, Yüksek Mahkemede patlamalarla ilgili görülen beş dava olduğunu ve başsavcının kendisine meclis soruşturmasının mahkeme davalarına mani teşkil edebileceğini bildirdiğini söylediği kaydedildi.
Ülkede istihbarat yetkilileri, eski bürokratlar ve vazifeden uzaklaştırılan üst seviye emniyet yetkilisi, hafta içi meclis soruşturma komitesi önünde söz vermiş ve güvenlik alanındaki eksikliklerden bahsetmişti.
Terör hücumlarındaki ihmallerinden dolayı istifası istenen güvenlik yetkililerinden eski Savunma Bakanlığı Müsteşarı Hemasiri Fernando, komiteye, tıpkı vakitte Savunma Bakanı olan Sirisena’ya özel görüşmeler için kolay ulaşılmadığını söylemişti.
Görevden uzaklaştırılan Emniyet Genel Müdürü Pujith Jayasundara da komite karşısında, Sirisena’nın kendisinden patlamaların sorumluluğunu üstlenerek istifa etmesini istediğini ve isminin daha sonraki rastgele bir soruşturmada pak kalması konusunda garanti verdiğini belirtmişti.
Devlet Lideri Sirisena daha evvel terör hücumlarıyla ilgili istihbaratların kendisiyle paylaşılmadığını, bundan sorumlu bireylere karşı sert karşılık verileceğini açıklamıştı.
Hint istihbaratının Sri Lankalı yetkilileri ülkedeki birinci terör saldırısından iki saat evvel uyardığı argüman edilmişti.
Sri Lanka Emniyet Müdür Yardımcısı Priyalal Disanayaka imzasıyla yayımlanan ve ülkenin dört güvenlik ünitesine gönderilen 11 Nisan tarihli istihbarat raporunda, yetkililerin taarruzlardan sorumlu tuttuğu mahallî terör örgütü “Ulusal Tevhid Cemaati”nin Paskalya merasimleri sırasında kiliselere yönelik hücum planladığına dair bilgilerin yer aldığı ortaya çıkmıştı.
ÜLKEDEKİ TERÖR SALDIRILARI
Sri Lanka’da 21 Nisan’da Hristiyanlar için kutsal Paskalya ayini sırasında Kochchikade’deki St. Anthony’s, Katana’daki St. Sebastian ve Batticaloa’daki Meryem Ana kiliseleri ile başşehir Kolombo’daki beş yıldızlı Shangri-La, Cinnamon Grand ve Kingsbury otellerine bombalı ataklar düzenlenmişti.
Bu taarruzların akabinde başşehir Kolombo’nun banliyöleri Dehiwala’daki konukevi yakınında ve Dematogoda’da üst geçit yakınında patlamalar yaşanmıştı. Yetkililer, taarruzlarda 253 kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Vekil Emniyet Müdürü C.D. Wickramaratne, bu ayın başında yaptığı açıklamada, Paskalya gününde Katolik kiliselerini, büyük otelleri ve kamuya açık alanları maksat alan bombalı akınların fail ve iş birlikçilerinin tümünün ya yakalandığını ya da öldüğünü belirtmişti.
Hükümet, Paskalya gününde yaşanan taarruzlardan Ulusal Tevhid Cemaati isimli mahallî terör örgütünü sorumlu tutmuştu. Sıhhat Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Rajitha Senaratne, örgütün taarruzları milletlerarası bir terör şebekesinin dayanağıyla gerçekleştirdiğinden şüphelenildiğini söz etmişti.