Rami’nin üst seviye maç deneyimi inanılmaz. Zanka’nın geçen sezonki travmatik yenilgi alışkanlığını çabuk atlatmasında ve yanlışlarda çabucak ayağa kalkılmasında rol oynar. Sürpriz goller atması da muhtemel.
ADİL Rami, yalnızca 9 ay öncesine kadar Fransa Ulusal Grubu takımında yer alan ve Marsilya’da tertipli oynayan bir isimdi. Sonrasında özel hayatıyla ilgili problemlerle manşetleri süslüyor ancak kalitesi, birinci müdahale hüneri ve duran toplardaki hamle katkısı üst seviye. Onunla ilgili tek soru işareti, futbola olan bağının birebir tutkuyla korunup korunmadığı. Şayet hâlâ futbolu eskisi kadar seviyorsa, Zanka ile uyumlu bir ikili oluşturma ve Fenerbahçe’ye katkı yapma ihtimali güçlü.
Lille’in altın jenerasyonundan
SÖZLEŞMESİNİN de 1+1 yıllık olduğu göz önüne alınınca, inanılmaz bir risk üzere durmuyor. 10 yıl evvel Lille’in altın kuşağıyla Türkiye’ye geldiklerinden beri onu yakından izliyoruz. Çalkantılı son dönemini saymazsak, 10 yılın neredeyse çabucak hepsinde 30’un üstünde maç oynamış, gittiği her ekipte direkt birinci 11 oyuncusu olmuş. Yedek oturmayı neredeyse hiç bilmiyor, her kadroya çabuk ahenk sağlamış ve kaldığı sürece as stoperlerden biri olmayı becermiş. Yani burada da ahenk sorunu yaşaması sürpriz olur.
Bir dönemde beş gol atabilir
ÖNEMLİ bir diğer kıymetli ayrıntı da Zanka ile birbirlerini tamamlama ihtimalleri. Rami birinci müdahalelerde güçlü, sert, coşkulu. Zanka biraz daha grubun serinkanlı tarafı olabilir. Hasebiyle Zanka’nın geçen sezonki travmatik yenilgi alışkanlığını da çabuk atlatmasında, kusurlarda
hemen ayağa kalkılmasında da rol oynar. Uzun uzunluğunun yanı sıra duran toplarda geriden koşarak yaptığı güçlü baş vuruşlarıyla ünlü. Fenerbahçe’de bir dönemde 5 golü bulması sürpriz olmaz.
Cevabı Comolli biliyor!
BUGÜN önümüzdeki en kıymetli soru işareti şu: Adil Rami, Türkiye’ye kendini tekrar ispat etmek için mi, emeklilik fonu yaratmak için mi geliyor? 9 ay evvel Fransa Ulusal Takımı’nın oyuncusu olduğu şuuru ve tekrar dönme amacıyla mi İstanbul’a uçtu? Yoksa İstanbul’un eğlenceli sokakları mı onu çeken? Sanırım bunun yanıtını tıpkı lisanı konuştuğu Comolli biliyor olmalı. Onun gözünde bir futbol sevdası görmediği halde Türkiye’ye gelmesine müsaade verirse, kendi İstanbul mesleğinin de sonu olacaktır bu.